7 Ağustos 2016 Pazar

Arapça bilir misin?

Hususiyle, “ıstılâh” dediğimiz, belli bir ilim ve sanat dalına mahsus olan, zamanla çok geniş manalar kazanan, şümullü bir hal alan kelime ve terimleri sadeleştirmek için uğraşmak beyhude bir gayrettir; onların yerlerini hakkıyla doldurabilecek daha anlaşılır kelimelerin bulunabilmesi bir yönüyle mümkün değildir. Belki zaman zaman o kelimeler izah edilebilir ama başka bir iki kelimeyle onlar asla karşılanamaz. Mesela; “gözlem” sözcüğü
hassaten dinî mevzularda- kat’iyen “müşahede” tabirinin yerini tutamaz. Müşahede, mükaşefe ve musahabe kelimeleri bazen birbirinin yerine kullanılsa da, nüanslar gözetilirse bunların da birbirinden çok farklı oldukları görülecektir. Şayet biri yerine öbürü telaffuz edilirse, bambaşka bir mana ortaya çıkacaktır.
Hani anlatılır ya; birisine “Arapça bilir misin?” diye sormuşlar; o da “İyi bilirim” deyivermiş. Bunun üzerine,
“Araplar koyuna ne derler?” suali yöneltilince, adam “ganem” cevabını vermiş. “Peki, kuzuya ne derler?” diye sorulunca, o çok bilmiş adam “Büyüyünce ona da ganem derler” demiş. İşte, hususiyle ıstılahî bir kelimeyi bir başka sözcükle ifade etmeye çalışmak bu latifede nazara verilen tuhaflıktan farklı değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder