İrfana ulaşmanın en önemli yolu, ibadet ü taati titizlikle ve şuurlu bir şekilde yerine getirmektir. İbadet ü taatte şuur olmayınca irfana ulaşılamaz. İrfana ulaşamayan bir insanın ise Allah sevgisine, peygamber muhabbetine ermesi mümkün değildir. Unutulmamalıdır ki, bunlar iç içe derinlikler olduğundan, ancak biri aşıldığı takdirde diğerine ulaşılır. İşte bu perspektiften meseleye bakıldığında Hazret’in
“Savm u salât u hac ile sanma biter zahid işin.
İnsan-ı kâmil olmaya lâzım olan irfan imiş.”
ifadelerinde, her şeyin çok güzel bir şekilde yerli yerine yerleştirildiği görülmektedir. Çünkü ihsan şuuru ve irfan nurundan mahrum bir fert için, yapılan ibadetler, öteden beri yapılagelen bir formalite ve kültürden öteye geçmeyebilir. Herkes oruç tuttuğu için o da oruç tutmuş, anne babasında öyle gördüğü için namaz kılmış, başkaları hacca gittiği için hacca gitmiştir. Dolayısıyla böylelerinde ibadetler çok defa suretten öteye geçmediğinden onların ruh ve manası yakalanamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder