Hiç unutamayacağım
insanlardan birisi de Muhterem Mehmet Kırkıncı Hocanın rahmetli babası, Celal
Efendidir. Celal Efendi, Medine’de mücâvir (mübarek bir
yerde inzivaya çekilip ibadet eden, kendini o yerin hizmetine adayan), kıymetli
bir insandı. Orada vefat etti ve oraya defnedildi. Yanına gittiğimde çok
yaşlanmıştı. İlerleyen yaşına ve rahatsızlıklarına rağmen namazlarını
aksatmıyor, sünnetleri de ayakta kılıyordu. Ama oturup kalkmakta zorlandığı için
namazlarını yatağının yanında kılıyor, ayağa kalkabilmesi için yatağa tutunması
gerekiyordu. Bu şekilde tamamladığı bir namazdan sonra bana demişti ki, “Hocam,
ben böyle namaz kılarken yatağa tutunarak kalkıyorum, oluyor mu namazım?” O
tabloyu hiç unutamayacağım. O ne güzel şuur... Her şeye rağmen kulluğunu
gereğince edâ etmeye çalışmak; ama yine de yaptığıyla
yetinmemek ve daha iyisini aramak...
Evet, namaz bizi
ahirette kurtaracak bir sermayedir. Onun için namaz hususunda çok hassas
davranmak gerekir. Allah (celle celâluhû) onun kıymetini ruhlarımıza duyursun ve
eksiğiyle gediğiyle namazlarımızı kabul buyursun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder