29 Nisan 2016 Cuma

Nâçâr kaldığın yerde

Yunus bin Metta (aleyhisselâm) balık tarafından yutulduğunda; balık, denizin dalgaları ve gecenin karanlığı bir araya gelerek onu dört bir taraftan çepeçevre kuşatmıştı. Fakat o büyük peygamber, üst üste bu karanlıklar içinde
"Senden başka ilâh yoktur. Sen bütün noksan sıfatlardan münezzehsin; doğrusu ben kendi kendime zulmettim (affını bekliyorum).”  (Enbiyâ Sûresi, 21/87)
şeklinde niyaz ederek, Cenâb-ı Hakk’ın nazar-ı merhametini celbetmiş
ve karanlık karanlık üstüne bir hâlde bulunuyorken balığın karnından kurtulmuştu. İsterseniz siz, burada İbrahim Hakkı Hazretleri’nin şu mısralarını hatırlayabilirsiniz:

“Nâçâr kaldığın yerde,
Nâgâh açar ol perde,
Derman olur her derde
Mevlâ görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.”

Şimdi bu açıdan bir bakın günümüzdeki derbeder hâlimize! Allah aşkına, bugün biz, Yunus bin Mettâ’nın (alâ nebiyyinâ ve aleyhissalâtü vesselâm) balığın karnına düşmesinden daha feci bir durumda değil miyiz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder