25 Temmuz 2016 Pazartesi

Nâçâr kaldığın yerde

Onlar bu dünyaya herhangi bir rüzgârla sürüklenip gelmediklerinin şuurundadırlar ve en şiddetli fırtınalarla savrulup gitmeyecek kadar da konumlarının hakkını verme adına sabit-kademdirler. Öyle bir duruşları vardır ki, ne harp ü darp ne de kıyamete denk hâdiseler onları
-Allah’ın sıyanetiyle- asla yerlerinden kımıldatamaz.
Şerler, böylelerinin atmosferinde hayır rengini alır; ızdırap ve acılar da onların saflaşıp özlerine ermelerini netice verir. Havaların kararması, ortamın yaşanmaz hâle gelmesi onların gerilimlerini artırarak daha bir teyakkuza sevk eder. Zalimlerin zulmü, müstebitlerin ardı arkası kesilmeyen dayatmaları, aleyhlerinde komploları komploların takip etmesi ve bir ölçüde sebeplerin sukûtuyla çarelerin bütün bütün bitmesi onları daha bir yürekten Çaresizler Çaresi’ne yönlendirir ve kendi kendilerine:

“Nâçâr kaldığın yerde

Nâgâh açar ol perde

Derman olur her derde”

(İ. Hakkı)

der; her şeyi daha iyi okur, daha iyi değerlendirir ve kaybetmeler kuşağında iç içe kazançlar yaşarlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder