Cenab-ı Hakk, belli bir dönemde kendi ülkemde pek çok adanmış ruhla beraber olmayı nasip buyurdu. Ülkenin değişik yerlerinde örnek olabilecek pek çok fedakârlığa şahit oldum. Mesela Bozyaka’nın üst tarafında civanmert Anadolu insanının civanmertliğine müracaat etmiştik. Herkes bir şeyler vermişti. Sonra odama çekildim, oturuyordum. Subaylıktan emekli bir zat, elinde şangır şungur anahtarlarla yanıma geldi ve bana şöyle dedi: “Burada herkes bir şeyler verdi ama ben veremedim. Emeklilik ikramiyemle bir ev satın almıştım, ben de onu vermek istiyorum, evin anahtarlarını size getirdim.” Tabi böyle bir durumda size düşen vazife şudur: Dersiniz ki:
“Kardeşim, herkes imkânına göre vermekle mükelleftir. Sen zaruri ihtiyaçların dışında elinde ne varsa onu verirsin.
Evini verecek halin yok. Allah senden onu istemiyor.” Böylece anahtarları yeniden ona teslim eder ve: “Git evinde otur. Rabbim sana lütufta bulunur, yeni kapılar açar, sen de getirir onu verirsin” dersiniz. Çünkü Peygamber Efendimiz de (aleyhissalâtü vesselâm), Kab b. Malik ve Sa’d b. Ebi Vakkas gibi bütün servetini vermek isteyen sahabe efendilerimizi tadil buyurmuştur.
7 Haziran 2016 Salı
Anadolu insanının civanmertliği
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder