1 Haziran 2016 Çarşamba

Naçar kaldığın yerde - Gelse celalinden cefa

Hakiki mü’min, en çetin ve sıkışık anlarında dahi, Hz. Yakup aleyhisselâm gibi:  “Allah’ım tasamı, kederimi, dağınıklığımı, derbederliğimi, perişaniyetimi, bütün bütün kolsuz kanatsız kalışımı, Sana arz ediyorum.”
diyerek Cenâb-ı Hakk’a teveccüh etmelidir. İşte o zaman

Naçar kaldığın yerde,
Nagah olur ol perde,
Derman olur her derde,
Mevla görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.

Evet, inanmış bir insan, sıkıntı ve musibetler karşısında:

“Gelse celalinden cefa
Yahut cemalinden vefa
İkisi de cana safa
Lütfun da hoş, kahrın da hoş”

deyip, engin bir sineyle başına gelen bela ve musibetleri ufaltıp küçültmesini ve böylece “of, of”ları, oh, oh”lara çevirmesini bilmelidir. Musibetlerin çehresinde rahmetin nümayan olduğunu görmeli, onlar karşısında “Oh ne güzel”
demeli ve böylece irade ve aklın hakkını vermelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder