Kur’ân-ı Kerim’de kıssaları anlatılan peygamberlerin, Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) neş’et ettiği yere yakın bölgelerde neş’et ettiği, sergüzeşt-i hayatlarının bu bölge ile yakından irtibatlı olduğu görülmektedir. Mesela hadis kriterleri açısından kuvvetli olmasa da, Hazreti Âdem’in (aleyhisselâm) Havva Validemizle Cidde civarında bir yerde buluştuğuna dair rivayetler söz konusudur. Pozitif bilimler sahasında pek çok ödül almış bulunan kıymetli âlim, jeolog, Doktor Zağlul en-Neccar yeryüzünde ilk defa tahaccür edip yaşanır hale gelen yerin Mekke olduğunu ifade ediyor ki, konumuz açısından üzerinde durulmaya değer bir husustur. Merhum Alvar İmamı da:
“Nice yıllar ah u feryat ettiler
Tarik-i tevbeye doğru gittiler
Âdem ile Havva Cidde’de cem oldular.”
mısralarıyla bu buluşmayı dile getirir. Görüldüğü üzere Cidde, Efendimiz’in yaşadığı bölgeye yakın bir yerdir. Nuh Aleyhisselâm’ın gemisi Cûdi dağında ârâm eylemiştir. Ülkemiz sınırları içindeki Cûdi Dağı’ndan ayrı Cûdi isminde Musul’da da bir dağ vardır. Bu durum Cûdi’nin bir dağ silsilesinin ismi olabileceği ihtimalini akla getirmektedir. Bazı ilahiyatçılara göre Hazreti Nûh’un gemisi Ağrı Dağı’nın üzerine konmuştur. Eğer Cûdi’nin sıradağ olduğunu kabul edecek olursak, Ağrı Dağı da o silsilenin değişik bir ucu olabilir.
Ancak her iki ihtimali değerlendirdiğimizde de buraların yine Efendimiz’in neş’et ettiği beldeye yakın yerler olduklarını görürüz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder