6 Ağustos 2016 Cumartesi

Yangın ve kavga!..

Cahiliye şairlerinden İmrü’ül-Kays, “İki şeyi siz başlatsanız da, çoğu zaman durmasını istediğiniz yerde onları durduramazsınız: Yangın ve kavga!..” der. Bu bakımdan da, soğukkanlılığımızı korumamız lâzımdır. Bu türlü meselelerde ipleri germek hiç kimseye hiçbir yarar getirmez; sertlik, sertlikten başka bir netice vermez. Hele bir de mesele kitle ruh haletine sirayet ederse, işte o zaman kavganın önünü alma imkanı hiç kalmaz.
Anlatıldığına göre; Köroğlu derdest edilip götürülürken, çevredeki insanlar ona hakaretler yağdırır, sövüp sayarlar; onunla da yetinmez, bir de taşa tutarlar, başından taş yağdırırlar. Köroğlu kan ter içinde yaşlı bir kadının önünden geçerken, o da yerden bir taş alıp savurur. “Ana” derler, “Bu zalim sana ne yaptı?” Kadıncağız der ki,
“Ne bileyim evladım; herkes taşlıyordu, bir taş da ben attım!” Bu menkıbe, kitle psikolojisini ifade etme açısından çok enfes bir yaklaşım sunmaktadır. Şaşkınca ve şuursuzca, topluluğa ayak uyduran kimselerin halet-i ruhiyelerini çok güzel yansıtmaktadır.. ve insanların pek çoğunda hükmünü icra eden bu zaaf her zaman bazı kimselerce kullanılmaktadır.

Geçenlerde, bazı şer şebekelerinin liseli, üniversiteli gençleri nasıl kışkırttıklarını ve kendi emellerine alet ettiklerini haberlerde seyretmiştim. Gençler diyorlardı ki: “Okula geldiler, bize çok önemli bir mesele olduğunu söylediler; sonra toplayıp buraya getirdiler, elimize şu sloganları tutuşturdular ve bizi şöyle bağırttılar.” Bu türlü tahrikler her zaman olabilir ve şimdilerde de başörtüsü bahane edilerek aynı oyunlar sahnelenmektedir. Buna şirretlik denir.. buna toplumu birbirine düşürme denir.. buna milletin gelişmesini engelleme denir.. buna istikrarı baltalama denir.. buna Türkiye’nin dünyadaki itibarını darbeleme denir.. buna Avrupa Birliği’ne girme sürecinin önünü tıkama denir.. buna koca bir coğrafyadaki şuuraltı müktesebatımızı insanların kortekslerinden kazıma denir.. buna düpedüz tahribat denir.. buna cinnet denir!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder