2 Eylül 2016 Cuma

Kendi hüsnün hûblar şeklinde peyda eyledin

Charles Lalo, estetikle alâkalı bir mülâhazasında: “Güneşin battığı sırada gurupla meydana gelen o müthiş tablo, bir köylünün zihnine hiç de estetik olmayan akşam yemeği düşüncesini getirir; bir fizikçinin aklına ise, ne güzel ne de çirkin, sadece doğru ya da yanlış olması muhtemel bir işin analizi düşüncesini uyarır. Bu itibarla, güneşin batması, sadece güzelliği hisseden insanlar için güzeldir” der. Evet, varlığın bağrına serpiştirilmiş güzellikleri de ancak, Hakk’ın
duyurmasıyla duyan, anlatmasıyla anlayan gönül erleri görür. Zira onların gören gözleri de, duyan kulakları da, hisseden vicdanları da her zaman ötelerin renkleriyle tüllenir. Bir marifet eri, bu mazhariyeti şu üç-beş kelime ile ne hoş ifade eder:

“Kendi hüsnün hûblar şeklinde peyda eyledin,

Sonra dönüp çeşm-i âşıktan temâşâ eyledin.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder