22 Ekim 2016 Cumartesi

Der tarîk-i Nakşibendî

Malumunuz olduğu üzere, Üstad hazretleri de, bu “terk” meselesini değişik yerlerde anlatır; acz, fakr, şevk, şükür, şefkat ve tefekkür yolunu izah ederken, Nakşibendî tarikatında bir esas olan “terk” mesleğine de değinir. Evet,
Muhammed Bahauddin Nakşibend hazretlerinin yolunda dört şeyi terketmek lazımdır ki; bu esas Farisî bir beyitle ifade edilmiştir:

"Der tarîk-i Nakşibendî lâzım âmed çâr terk,

Terk-i dünya, terk-i ukbâ, terk-i hestî, terk-i terk"

Rıza-yı ilahîye vasıl olabilmek için terkedilmesi gereken dört şeyden ilki dünyadır. Mesnevi-yi Nuriye’de, dünyayı terketmenin ölçüsü verilirken, “dünya hayatına ait işlerden kazandığına sevinmeme, kaybettiği şeye de
üzülmeme” esası zikredilmektedir. Yani, dünyayı terketmeyi başaran bir insan, bütün yeryüzü onun olsa, dünya kadar mal-mülk edinse de çok sevinmeyecek, nimete şükretmekle beraber, “Bu kazancım önemli değil Al ahım; çünkü benim için Sen ve Senin rızan önemlidir.” diyecek; bütün dünyayı kaybetse de sabırla mukabelede bulunacak ve mahzun, mükedder olmayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder