22 Ekim 2016 Cumartesi

Şehâmet dîni, gayret dîni ancak Müslümanlık’tır

İnanan bir insan, sadece Kadîr-i Zülcelâl, Hakîm-i Zülkemâl, Hâlık-ı Kâinat ve her şeye gücü yeten Rabbü’s-Semâvâti ve’l-Arz’a kulluk eder ve o kulluğuna karşı da hiçbir alternatif tanımaz. Öyleyse, miskinliğin, zilletin, başkaları karşısında serfürû etmenin ve küçük bir menfaat için el-etek öpmenin zıddı olarak kul anılan celâdet bir mü’min sıfatıdır. Mü’min cesurdur, yiğittir; korku ve yılma bilmeyen bir kahramandır. Mehmet Akif bu hakikati ifade sadedinde şöyle demiştir:

Şehâmet dîni, gayret dîni ancak Müslümanlık’tır;

Hakîki Müslümanlık en büyük bir kahramanlıktır.

Cebânet, meskenet, dünyâda, sığmaz rûh-i İslâm’a…

Kitâbul âh’ı işhâd eyledim -gördün ya- da’vâma.

Görürsün, hissedersin varsa vicdânınla îmânın:

Ne müthiş bir hamâset çarpıyor göğsünde Kur’ân’ın!

Bizim tarihimiz, özellikle de îtilâ (yükselme) dönemlerimiz bu celâdet ve şecâat ruhunun en mümtaz
kahramanlarıyla doludur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder