M. Akif gibi,
“Perişan sözlerimden bıkma, hoş gör, ya Rasûlal ah,
Kulun şeydâdır amma, açtığın vadide şeydâdır!”
deyip inlemeliler. Ya da İslam’ın garipliğini ve ümmetin
kimsesizliğini vicdanlarında duyup o Muzdarip Şair‘in “Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi”ndeki yanık nağmeleriyle Cenab-ı Hakk’ın dergahına yönelmeliler:
Yıl ar geçiyor ki, yâ Muhammed.
Aylar bize hep Muharrem oldu!
Akşam ne güneşli bir geceydi…
Eyvah, o da leyl-i mâtem oldu!
Alem bugün üç yüz el i milyon
Mazlûma yaman bir âlem oldu:
Çiğnendi harîm-i pâki şer’in;
Nâmûsa yabancı mahrem oldu!
Beyninde öten çanın sesinden
Binlerce minâre ebkem oldu
Al ah için, ey Nebiyy-i ma’sum,
İslam’ı bırakma böyle bîkes,
Ümmeti bırakma böyle mazlum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder