Al ah’ın huzurunda duruyor oluşumuz halimize aksetmiyor, haşyet yok duruşumuzda. Kalbler
ölmüş adeta. Saflar arasında müteharrik mezarlar gibi kıpırdanışlar durumumuza tam uyuyor. Bir cenaze yatıyor, kalkıyor, eğiliyor ve doğruluyor; çoğumuz cenaze gibi Al ah huzuruna geliyor ve cenaze gibi gidiyor. Ve dolayısıyla da müslümanlar adına iyi bir görüntü olmuyor, hâlimiz kimseye bir şey ifade etmiyor. Bu ifadelerim müminler hakkında su-i zansa, Rabbimden affımı dilenir, sizden de özür dilerim. Reyhâni kadınları taşladığı bir yerde,
“Duyarsa kadınlar taşlarlar seni
Kimisi bilir dini imanı
Asiye, Meryem gibi sultana benzer”
der halk ağızıyla. Aramızda dini-imanı iyi bilen, Ebû bekir, Ömer gibi sultana benzeyen insanlar da vardır. Namaza başladığı andan itibaren, onun her saniyesinde şuuruna, benliğine namazı duyurarak eda eden üç-beş insan da vardır mutlaka. Ama genel manzara bende müminlerin bir boşlukta dönüp durduğu hissini uyarıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder