Her şeyi silmeli, “O” demeli. “Ene”den vazgeçip “Hüve”ye bağlanmalı. Bütün
meseleleri “Hû”ya irca etmeli.
Gerçi, Üstad
Hazretleri, “ene”yi yırt, “nahnü”yü göster diyor. Bu mülâhazanın mânâsı şudur:
İlle de bazı işler, başarılar, muvaffakiyetler için bir sebep gösterilecekse
heyet gösterilmeli; tek tek fertler değil de onların vifak ve ittifakıyla hâsıl
olan şahs-ı mânevî nazara verilmeli. Cenâb-ı Hakk’ın tevfîkinin tahakkuku için
vifak ve ittifak bir şart-ı adîdir, mülâhazasına bağlanmalı. Fakat esas tevhîde
ulaşma, ene’yi yırtıp nahnü’den geçip Hüve’yi göstermekle olur. Temelde ene
(ben), ente (sen), entüm (siz) ve nahnü (biz) kısacası bunların hepsi Hüve’ye
bağlanmalıdır. Acz, fakr yolunun esası da budur.
Herşey Senden, Sen ganîsin
Rabbim Sana döndüm yüzüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder