21 Kasım 2016 Pazartesi

İşe ilk gönül vermiş olanlar

Hadis kitaplarında nakledildiği üzere; Hz. Ömer (radiyallahu anh) bir Cuma günü minberde hutbe verirken ilk hicret eden sahabîlerden biri camiye giriyor. O içeri girince Hz. Ömer sözünü kesip “Saat kaç?!...” diyerek onun geç kaldığını îmâ ediyor. O sahabînin, mazeretini söylerken, “Çarşıdan eve dönerken geciktim ve abdest alır almaz da geldim” demesi üzerine “Allah Resûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) Cuma günü gusletmeyi de emrettiğini bilmiyor musun?” diyor.
İmam Şatıbî bu hâdiseyi anlatırken, herhalde Hz. Osman hakkında -i zanna sebep olmasın diye, isim tasrih etmiyor; fakat bazı hadis kitaplarında Cumaya geç kalan sahabinin Hz. Osman olduğu belirtiliyor.
Hz. Ömer Efendimizin bazı tavırlarında bu hâdisede olduğu gibi çok yüksek mânâlar bulunduğuna, konuşurken, tavır koyarken, söz, hal ve tavırlarına yüksek mânâlar yüklediğine inanıyorum. Hz. Ömer gibi bir nezaket ve firâset insanının, bizzat kendisinin üçüncü halife adayları arasında ismini saydığı önemli bir dostunu, Hz. Osman gibi seçkin bir sahabiyi mahcup edecek bir sözü o kadar insan içinde rastgele söylemesi düşünülemez. Öyleyse bu meselede Hz. Ömer’in tavrındaki inceliğe dikkat etmek gerekir.
Her şeyden önce Hz. Ömer Efendimiz, Cuma namazı ve camiye erken gelme hususundaki hassasiyetini ortaya koyuyor. Ayrıca, çok önemli olan şu hakikate işaret ediyor: Eğer hayırlı bir şey yapılıyorsa ve yapılan o şey de önemliyse, Allah’ın rızasını kazanma gayesiyle eda ediliyorsa, bu işe ilk gönül vermiş olanlar, daha sonra da daima önde olmalılar; o işte sürekli önde koşmalı, arkadan gelenlere bir hüsn-ü misal teşkil etmeliler. Anne babanın, çocuklarına bazı meselelerde örnek olmaları gibi onlar da kendilerinden sonra gelenlere iyi örnek olmalılar. O toplum içinde Hz. Osman herkesin hürmet edip önde kabul ettiği, örnek alınacak, delil sayılacak, hüccet kabul edilebilecek bir insandır. O, hutbeye geç kalırsa başkalarının “Cumaya sonra gidilse de, hutbe okunurken camiye varılsa da oluyormuş...” deme ihtimali vardır. Öyleyse, Hz. Osman seviyesinde bir kimsenin herkesten önce camiye gelmesi, ön safı tutması ve bu haliyle halka örnek olması lâzımdır.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder